Pages

6 Ocak 2015 Salı

Sevgili Mavi; #6


Bu satırları, mosmor olmuş vücudumdan dolayı çekinerek yazıyorum. Sana mor bir vücutla geliyor olmam umarım seni üzmemiştir. İnan bana neden morardı bacaklarım bilmiyorum. Çorabımı giyerken fark ettim bugün bir tane morluğu daha. Vücuduma ne olduğunu fark edemeyecek kadar meşgul müyüm, yoksa herhangi bir çarpmayı önemsemeyecek kadar umursamaz mı?

Bazen mazoşist olup olmadığımı düşünüyorum. Sahi, mazoşist miyim Mavi? Kendime zarar vermeyi, acı çekmeyi seviyor muyum? Sanırım… Kısmen… Bir yerimde bir yara, morluk ya da ona benzer bir şey görünce önce şaşırıyor ve ne zaman olduklarını hatırlamaya çalışıyorum. Ardından gülümsüyorum. O halimi bir gören olsa, inan bana deli olduğumu sanarlar. Yaralarım nedenini bilmeksizin, beni daha güçlü ve mutlu hissettiriyor. Sanki “Bu yaralar da ne? Daha fazlasına hazırım!” diyormuş gibi gülümsemelerim. Mavi, ne diyorsun bu duruma?

Kendini en son ne zaman rahatlamış hissettin Mavi? Şöyle üzerinden koca bir yük kalkmış gibi hissettiğin anlar? Uzun zamanın ardında sana yazıyor olmak, inan bana, beni güçlü hissettirdi. Üzerimden koca bir yük kalkmış gibi. Her ne kadar o yükün hala omuzlarımda olduğunu bilsem de, psikolojik olarak rahatladım. Sustuklarımı yavaş yavaş fısıldıyor olmak sana, fazla rahatlatıcı.
Bazı sorumluluklarımın bilincinde olarak –ya da olmak için çabalayarak- artık sonlandırmam gerektiğini –yalnızca bugün için- biliyorum. Tarihte bir daha asla var olamayacak bugünün, son satırları için parmaklarım tuşlar üzerinde geziniyor.

İyi geceler Mavi. Üzerini kalın giyin. Yorganına sıkıca sarılmayı da unutma sakın. Bilmiyorum sizin orada havalar nasıl. Haber vermiyorsun bana ama… Buralar çok soğuk Mavi. Bol yağmurlu aynı zamanda. Sakın hastalanma, tamam mı?

Gökyüzünde bir yerlerde saklanıyorsan da çık artık. Havalar bozdu. Üşüteceksin.
05.01.2015
23.15


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder