Pages

5 Ocak 2015 Pazartesi

Sevgili Mavi; #5

Sana seslenirken siyah font kullanıyor olmam ihanet ediyormuşum gibi hissettirmiyor değil... Bundan dolayı üzgün olduğumu belirtmeliyim önce.

Ne kadar oldu yazmayalı sana? Ne kadar zamandır susuyorum sana anlatacaklarımı, sana olan hislerimi?.. Ne kadar zamandır susuyorum seni, Mavi?..

Demişler ya hayat diye, hah işte onun rüzgarı ile savrulup duruyorum bir yaprak olan ben. O bu şu derken karmakarışık oluyorum kendi içimde. Bir düğüm oluyor ki, ne çözebilecek bulabiliyorum ne de çözmeyi isteyecek birisi...

Sorumsuz bir insan mıyım gerçekten? Hakkımda neler neler söyleniyor bir bilsen... Ne beni anlamak isteyen var senin dışında ne de beni görmek isteyen kendi hayatında.Bundan dolayı haritaya gereksinim duymada savruluyorum, bir o yana bir bu yana. Herkesin hayatında birazcık varım; ama kimsenin hayatında tamamen.. Hayatının bir parçası olmak istediğim tek bir kişi var Mavi. O da sen...

Şimdi düşündüm de, şu sıralar biraz sen gibiyim. Hatırlıyor musun? Gerçekleri öğrendiğinde -gökyüzünün aslında sana ait olduğunu- diğerlerinin ne dediğini düşünmeden sarıvermiştin gökyüzünü... Gerçekleri henüz öğrendiğimi iddia etmiyorum. Ama gerçekten istediğimi hissettiğim şeyler için savaşmak istiyorum diğerlerini düşünmeden. Hem şu sıralar biraz da savaşçıyım, biliyor muydun?

Saat biraz geçmiş ha? Bence sen de artık yatmam gerektiğini düşünüyorsun. Biliyorum; çünkü beni seviyorsun. Daha doğrusu sevmek zorundasın.
Bildiğim - ya da bildiğimi düşündüğüm- bir şey daha var aslında... Buraya bıraktığım satırlarımı ben uyuduktan sonra okuyacaksın. Ve... gülümseyeceksin? Gülümseyince ne kadar harika olduğunu görmeyeli uzun zaman oldu be Mavi!..

Gelsen artık.

04.01.2015
23.43

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder