Pages

26 Mart 2015 Perşembe

Sevgili Mavi; #9

Sana yazmadan önce her yerin ışığını kapatıyorum. Nedeninden tam emin olamamakla birlikte, kıskançlığımdan olduğunu tahmin ediyorum. Sana yazdığımı fark edip de okurlarsa, sana aşık olurlarsa diye ödüm kopuyor Mavi.

Öldüğünden bu yana, hayatım aynıydı. Senin ölümüne üzüldüm, çok üzüldüm. Ama biliyordum ki sen de üzüldün. Ve biliyordum ki, eğer yaşıyor olsaydın ve üzüldüğümü görseydin sen daha çok üzülürdün. Sana kıyamıyorum, Mavi. Yüzünden gülümsemenin silinmesini bile düşünmek istemiyorum.



Belki aptal olduğunu düşüneceğin bir kıskaçlıkla, insanların 'Mavi' demesini bile istemiyorum bazen. 'En sevdiğim renk mavi.' diyenlere, benim Mavi'yi daha çok sevdiğimi söylemek istiyorum. İnsanların Mavi kıyafetler giymesini istemiyorum. Sen gittiğinden beri çok değiştim Mavi. Önceleri bu kadar kıskanç değildim, biliyorsun. Yalnızca seni düşünmekten çevreme dikkat edemiyordum bile...

Psikolojik olarak biraz garip bir dönemdeyim. Haftalarca önce olmuş, bitmiş ve geçmiş bir olay için biraz önce ağladım mesela. Bir önceki yıl yaptığım bir hatadan dolayı da dün ağlamıştım. Her şeyi dert edinmek istiyorum kendime artık... Her şeye ağlamak istiyorum. Sanırım bu biraz da senin yüzünden. Sırf geri dön ve göz yaşlarımı kendi ellerinle sil  diye; bekliyorum, ağlıyorum. Gelmeyeceğinden adım gibi emin olduğum halde...

26.03.2015


1 yorum: