Pages

6 Nisan 2014 Pazar

Sevgili Mavi; #2 -Hastane

  Birkaç gün önce hastaneye gittim. O garip koku yine burnuma doldu. Sen de fark etmişsindir ki şu son bir aydır orayı çok ziyaret ediyorum. Sanırım on beş tüp civarında kanımı hemşirelere kaptırdım.

  Sorunumun çok büyük olmadığını söylemek istedim. Belki endişelenmişsindir. Rahatsızlığım önemli bir şey değil belki, ancak yoruyor. Bir ayımın yaklaşık yirmi gününü ağrılarla ölü gibi geçirmek çok yorucu. Bu okul derslerimi de etkiledi.

 Okul derslerimi etkilemesi benim açımdan çok sıkıntı teşkil etmiyor. Nedenini bilmiyorum ama kendimi amaçsız hissediyorum. Daha düne kadar istekleriyle yanıp tutuşan ben, şu sıralar çok amaçsızım.


 Mavi! Ne istiyorum biliyor musun? Soluklandığım şu yeri terk etmek ve farklı bir yere gitmek. Aslında buna kaçmak deniyor. Kaçmanın da kaybetmek olduğunu söylemiştik. Eğer terk edersem, kendi psikolojimle olan yarışı kaybetmiş olacağım. Başarmayı istiyorum ama çok yorucu.

 Aslında terk etmek istememe karşın, bunun bir çözüm olmadığının farkındayım. Şöyle ki, burada karşılaştığım sorunlarla gideceğim yerde de karşılaşma ihtimalim muhtemel. Gittiğim yerde de eleştirileceğim. Gittiğim yer de hakkımda garip konuşacaklar. Beni bilirsin, bunları takan bir insan değilim. Aslında değildim! Ama tekrar söylemeliyim ki; yoruldum! Yorulmanın nasıl bir his olduğunu şu iki yılda öğrendim. Fiziksel yorulmanın daha iyi olduğunu bilmelisin, bilmelisin ki asla fiziksel yorgunluklardan şikayet etmeyesin.

  Mavi, bugün garip bir his tattım. Şu ana kadar ağlamak istediğim yerde ağlardım. Bazen sessiz, bazense fazla gürültülü. Tutmazdım kendimi. Ama bugün tuttum. Daha doğrusu tutmaya çalıştım. Ağlamam karşısında daha fazla zarar görecektim, biliyordum. Sen sakın kendini gözyaşlarını tutmaya zorlama, tamam mı? Ağlamak istediğinde yanıma gel. Başını gömdüğün omzunda rahatlayana kadar ağla ve beni sımsıkı sar.İkimiz de kârlı çıkalım.

 Ne kadar bencilim değil mi? Ama önemli değil. Birbirimize karşı bencil olmaktan bahsediyorum. Üzüldüğünde seni mutlu etmem için beni kullan ya da rahatlatmak için, üzüldüğümde iyi hissetmek için seni kullanayım.

 Mavi! Sana saatlerce yazmak istiyorum. Sana saatlerce anlatıyorum zaten, yazarsam belki daha iyi hissederim değil mi? Bu arada sen kötü çocuksun. Yine gelmedin rüyama. Bir masal bekledim senden. Aslında emin değilim. Belki gelip gidiyorsundur ben uyurken. Sanırım bu gece gelip gelmediğinden emin olmak için uyumamam gerekiyor.

 Mavi! Kendine iyi bak. Gökyüzümde parlamaya devam et ve beni özle. Beni, minik hayâlini.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder